Uzman Dermatolog Hekim, Doktor Fatma Menteş, cildimizin ilerleyen yaşımızla birlikte cildimizin gösterdiği değişimleri değerlendirerek, cilt hücrelerinin kendilerini yenileme döngüsünü desteleyecek bakım önerilerinde bulundu. İşte Adana’da hastalarına hizmet veren Uzman Dermatolog Doktor Fatma Menteş’ten yaşlanma karşıtı cilt bakım önerileri.
İnsan cildinin ve vücudunun genç ve sıkı görünümünü korumasında en önemli unsurlar kollajen ve elastin proteinleridir. Kollajen ve elastin üretimi biz yaş aldıkça kademeli şekilde azalma eğilimi gösterir.
Doğal yaşlanma sürecimizin bir sonucu olan elastin ve kollajen üretimindeki azalmada çoğu zaman güneşin UV ışınlarına korumasız şekilde fazla maruz kalmamız ve yaşadığımız yoğun stres gibi faktörler de etkili olmaktadır.
Yine yaşımız ilerledikçe cildimizin sebum yani doğal yağ üretimi de azalır. Bunun sonucunda cildimiz daha kuru ve pürüzlü bir görünüme bürünür. Cildimizdeki ince çizgiler de giderek daha belirgin hale gelir.
Belli bir yaşın sonrasında cildimiz her geçen gün elastikiyetini kademeli şekilde kaybeder. Elastikiyetini yitiren cilt dokusu üzerinde ince çizgiler ve kırışıklıklar meydana gelir.
Otuzlu yaşlar itibariyle cilt hücrelerinin kendisini yenileme döngüsü de yavaşlamaya başlar. Ciltte ton farklılıkları yaşanmaması, cildin pürüzsüzlüğünü koruması için belli periyotlarla ölü cilt hücrelerinin dökülmesi ve yerini taze cilt hücrelerinin alması gerekir.
Ergenlik dönemin sonlarında bu yenilenme döngüsü 14-21 gün arasıdır. Fakat otuzlu yaşlarımıza geldiğimizde bu süre 28 gün ila 35 güne kadar uzayabilmektedir. Yaş aldıkça cildimizin sebum üretimi azalır.
Yani yaş aldıkça cildimiz değişimler gösterir. Biz de cilt bakım rutinimizi bu değişimlere göre şekillendirmeliyiz. 20’li yaşlarda uygulanan cilt bakım rutini, 30’lu yaşlara gelindiğinde ihtiyaçlarımızı tam olarak karşılamayabilir. Cildimizin gereksinimlerini değerlendirerek, bakım rutinimizde ne gibi değişiklikler yapacağımıza karar vermeliyiz.
Elastin ve kollajen üretimindeki azalmanın cildimize verdiği hasarları telafi etmek için cilt tipimize ve ihtiyaçlarımıza uygun yaşlanma karşıtı bakım ürünlerini, bakım rutinimize eklemeliyiz.
Örnek vermek gerekirse eksfoliye edici serumlar, giderek uzayan cildin kendisini yenileme döngüsünü destekleyebilir. Bununla birlikte nemlendirici etkili serumlar cildin azalan sebum üretimini telafi eder. Güneşten kaynaklı hasarların önüne geçmek için güneş koruyucu ürünler kullanmalıyız. Bununla birlikte çevresel faktörlerin cildimize zarar vermesini önlemek için günde iki defa, cilt tipimize uygun bir yüz yıkama jeli kullanmalıyız.
Otuzlu yaşlar itibariyle alacağımız bu önlemler, yaşlanma belirtilerinin erkenden cildimizi ele geçirmesini önleyecek, bu süreci önemli ölçüde yavaşlatmamızı sağlayacaktır. Bu noktada dikkat edilmesi gereken en önemli konu: kullandığımız ürünlerin sağlıklı, cilt tipimize uygun ve ihtiyaçlarımızı karşılar nitelikte olmasıdır. Bu yüzden doğru bir cilt bakımı için mutlaka uzman bir dermatolog hekime danışmamız gerekir.
NOT: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.