Yaz ayları geldiğinde pek çok insan bronz bir tene sahip olmak için güneşle kucaklaşma arzusuna girer. Fakat bronz bir tene kavuşurken cilt lekeleri, kırışıklıklar ve daha da önemlisi cilt kanseri gibi tehditlerden de korunmamız gerekir. Güneşin zararlı ışınlarına karşı cildimizi savunmasız bırakmak yapılabilecek en kritik hatalardan biri. Peki cildimizin sağlığını riske etmeden bronzlaşmak için neler yapmalıyız? Adana’da hastalarına hizmet veren uzman dermatolog hekim Doktor Fatma Menteş sizler için anlattı.
Bronz bir tene sahip olmak için korunmasız biçimde güneşe maruz kalmak, yaşlanma belirtilerinin erkenden cildinizi ele geçirmesine sebep olabiliyor. Cilt kanserine yakalanma riskinizi de önemli oranda artıyor. Güneş etkisi cildimizde istenmeyen lekelere ve çillenmeye de yol açabiliyor. Unutmamak gerekir ki bronzlaşmak, cildimizin savunma refleksidir. Her ne kadar bronz bir tenin daha çekici olduğunu düşünsek de bu sağlıklı bir durum değil. Buna karşın yine de yaz aylarında bronzlaşmak istiyorsanız cildinizi koruyacak önlemler almalısınız. Bu sayede cildinizin güneşten kaynaklı alacağı hasarı minimum seviyeye indirebilirsiniz.
Güneşin zararlı ışınlarından korunmak için mutlaka güneş koruyucu krem kullanmamız gerekiyor. Ne yazık ki hiçbir önlem, güneşin cilde verdiği hasarı tümüyle ortadan kaldırmak için yeterli değil. Yine de dışarıya çıkmadan ortalama 20 dakika önce güneş kremi sürmenizde ve her iki saatte bir bu uygulamayı tekrarlamanızda fayda vardır. Bu sayede güneşin neden olacağı yanıklara karşı önlem almış olursunuz. Cilt tipinize uygun, su bazlı ve uygun SPF değerine sahip bir güneş koruyucu ile bronzlaşırken cilt sağlınızı bir noktaya kadar koruyabilirsiniz. Peki doğru güneş kremine nasıl karar veririz?
Güneş koruyucu kullanmak kadar, doğru güneş kremini seçmek de önemlidir. Bu yüzden kozmetik mağazalarındaki çalışanların tavsiyesiyle değil uzman dermatolog hekiminizin önerileriyle hareket etmeniz gerekiyor. Zira bazı güneş koruyucu kremlerin içeriğinde yer alan homosalat veya oksibenzon benzeri maddeler, pek çok insan için zararlı bileşenler haline gelebiliyor. Dermatolog hekimler genellikle çinko dioksit ve titanyum dioksit gibi bileşenlerin yer aldığı güneş kremlerini öneriyorlar. Zira bu ürünler UVA ve UVB ışınlarını, cildin derin katmanlarına nüfuz etmeden cilt yüzeyinden yansıtarak koruma sağlıyor. Gün içerisinde denize veya havuza girip çıktıktan sonra mutlaka güneş koruyucunuzu yenilemeniz gerekiyor. Yaz aylarında kullanacağınız güneş kreminin 30 – 50 SPF değeri olmasına da özen göstermeniz gerekiyor.
Yıl içerisinde tatilde geçireceğimiz sürenin kısıtlı olması, bazı konularda aceleci davranmamıza neden olabiliyor. Ancak hızlı şekilde bronzlaşabilmek için gün içerisinde uzun saatler boyunca güneşin altında uzanmak, cilt sağlığımız açısından kendimize yapabileceğimiz en büyük kötülüklerden biri. Bu yüzden güneş ışınlarının yeryüzüne dik açılarla indiği saat 11.00 ve 16.00 aralığında güneşlenmemenizde fayda var. Güneşlendiğiniz zamanlarda ise sabit halde durmamaya, vücudunuz her iki tarafına da 15’er dakikalık periyotlar ayırmaya özen gösterin. Güneşlendiğiniz zaman diliminin bir saatten uzun olmaması da dikkat edilmesi gereken konulardan biri. Yaz mevsiminin tamamı boyunca şapka ve güneş gözlüğü kullanarak güneşin yaratacağı cilt hasarına karşı koruma sağlayabilirsiniz.
Güneşlendikten sonra cilt temizliği yapmak ve cildinizi nemlendirmek büyük önem taşıyor. Özellikle besleyici nitelikteki serum ve maskeler, yaz aylarında cildinize ışıltılı bir görünüm kazandırmanızı sağlar. Yaz mevsimindeki cilt bakım rutininize bu ürünleri ekleyerek cilt sağlığınıza katkı sağlayabilirsiniz. Bunun yanı sıra bol miktarda su tüketerek cildinizin nem dengesine katkı sağlayabilir ve bronzlaşmadan kaynaklanan cilt hasarınızı onarmanıza yardımcı olabilir. Bu yüzden gün içerisinde minimum iki buçuk-üç litre su tüketmeyi ihmal etmeyin.
NOT: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.