Gebelik döneminde vücudumuz çok sayıda değişim yaşar. Bu yüzden anne adaylarının sağlık konusunda ekstra dikkatli davranması gerekir. Bu aşamada anne adayının cildini UV ışınlarına karşı koruması büyük önem arz eder. Unutmamak gerekir ki hamilelik sürecinde cilt daha hassas bir hal alır. Güneş yanıklarının pigmentasyon sorunlarına neden olması çok daha kolay hale gelir. Bundan dolayı anne adaylarının güneş kremi seçimi ve kullanımı konusunda titiz davranması hem onun hem de bebeğin sağlığı açısından büyük önem taşır. Adana’da hastalarına hizmet veren Uzman Dermatolog Hekim, Doktor Fatma Menteş, hamilelik sürecindeki anne adaylarının ciltlerini güneşten koruması için bazı önerilerde bulundu.
Gebelik sürecinde kimyasal içerikli güneş kremlerindense fiziksel (mineral) güneş kremlerini tercih etmek daha güvenli bir seçenek olarak öne çıkar. Çünkü fiziksel güneş kremleri UV ışınlarını yansıtma özelliğine sahiptir. Cildin yüzeyinde kalır ve güneş ışınlarının cildin alt katmanlarına nüfuz etmesine engel olur. İçerisinde titanyum dioksit ve çinko oksit gibi mineral bileşenler bulunur. Bu gibi bileşenler cilt tarafından emilmezler. Bu da hem bebeğin hem de anne adayının kimyasal maddelere maruz kalmasına engel olur. Fiziksel mineral içerikli güneş kremleri geniş spektrumlu koruma sağladığı için hassas cilt yapısına sahip kişiler için daha uygundur. Hamilelik sürecinde cildin daha hassas olduğu göz önünde bulundurulduğunda fiziksel güneş kremlerinin daha doğru bir seçim olduğunu görüyoruz.
Güneş kremlerinin geniş spektrumlu koruma sağlaması önemli bir noktadır. Çünkü bu tür ürünler hem UVA hem de UVB ışınlarına karşı cildimizi korur. UVA ışınları cildin alt katmanlarına etki ederek çok sayıda yaşlanma belirtisinin ortaya çıkmasına, pigmentasyon hatalarına ve cilt kanserine neden olabilirler.
Buna karşın UVB ışınları ise cildin üst katmanı üzerinde hasar yaratır. Bunun sonucunda da güneş yanıkları meydana gelir. İşte geniş spektrumlu ürünler cildinizi bu her iki ışının da zararlı etkilerine karşı koruma altına alır.
Gebelik döneminde hassas bir yapıya bürünen cilt, güneşten daha fazla etkilenmektedir. Bu yüzden kullanılan güneş kremlerinin en az 30 SPF değerine sahip olması gerekir. Yüksek SPF değerine sahip güneş kremlerinin sağladığı en önemli avantaj UVB ışınlarına karşı daha uzun süreli bir koruma vaat etmesidir. Çoğu zaman 30-50 SPF değerine sahip ürünler tercih etmek yeterlidir.
Hamilelik sürecinde alerjenik güneş kremleri kullanmak cildimizin tahriş olmasına dair tehlikeyi azaltacaktır. Bununla tercih edeceğiniz güneş kreminin ftalat, paraben ve benzeri zararlı kimyasal bileşenleri barındırmaması da önem taşır.
Eğer yaz tatilinde denize veya havuza girecekseniz ya da yoğun biçimde terleyeceğiniz etkinlikler yapacaksanız tercih ettiğiniz güneş kremlerinin de suya dayanıklı olmasında fayda var. Suyla temas ettiğinizde bile cildinizde kalmayı sürdüren ürünlerle korunma sürenizi arttırabilirsiniz. Eğer su bazlı bir güneş koruyucu kullanıyorsanız yüzdükten veya terledikten sonra güneş kreminizi yinelemeniz gerekir.
Güneş koruyucu kremleri, yeterli miktarda ve düzenli biçimde kullanmanız gerekir. Birçok insan cildine yeterli düzeyde krem uygulamadığı için gerektiği kadar koruma sağlayamaz. Yüzünüz ve boynunuz için bir çay kaşığı, vücudunuz için de bir shot bardağı miktarınca güneş kremi kullanmanız yeterli olmaktadır.
Dışarı çıkmadan yaklaşık yarım saat önce uyguladığınız güneş kremini yaklaşık iki saatlik periyotlarda yenilemeniz tavsiye ediliyor.
Güneş kremi kullanmak yaz aylarında cildinizi güneşten korumanız için yeterli değildir. Bununla birlikte güneş gözlüğü kullanmak, geniş kenarlı şapkalar takmak ve uzun kollu kıyafetler giymek de korunma düzeyinizi arttıracaktır. Mümkün olduğunca gölge alanlarda zaman geçirmeniz de hamilelik sürecinde cildinizi korumanıza yardımcı olacaktır.
NOT: Hastalıklar ve tedavi yöntemleriyle ilgili içeriklerimiz yalnızca bilgilendirme amaçlıdır. Sağlığınızla ilgili tüm konularda doktorunuza veya bir sağlık kuruluşuna başvurunuz.